LGBTİ hakları mücadelesine sanat aracılığıyla ifade ve dayanışma alanları yaratmayı amaçlayan KuirFest’in Mersin ayağı, 18-19 Mart tarihlerinde Mersin 7 Renk Derneği ortaklığıyla gerçekleştirilecek. Festival, takipçilerini 18 Mart Cumartesi günü Eğitim-Sen’e, 19 Mart Pazar günü ise İHD’ye bekliyor.
KuirFest, Mersin programını senarist Nefise Abalı’nın yürütücülüğünde gerçekleşecek senaryo atölyesi ile açıyor. 18 Mart Cumartesi günü saat 10.00’da başlayacak ve dört saat sürecek olan atölyede Nefise Abalı TV dizisi, çizgi film, kısa ve uzun metraj film senaryoları hakkında bilgi verecek ve katılımcılarla sektörel deneyimlerini paylaşacak. Film gösterimleri ise dünya festivallerinden ödüllü belgesellerin yer aldığı ‘Kuir Belgeseller’ bölümünün en dikkat çeken filmlerinden Delikanlının Hası (Real Boy, 2016) ile başlayacak. Cinsiyet geçiş sürecindeki genç müzisyen Bennett Wallace’ın, endişeli annesiyle dönüşen ilişkisinde çıkış yolu ararken yaşadıklarına odaklanan trans dayanışması hikâyesi Delikanlının Hası, bağımlılığın karmaşık yapısını, müziğin iyileştirici etkisini, içine doğduğumuz ve seçtiğimiz ailenin önemini keşfediyor. Filmin gösteriminin ardından Mersin 7 Renk Derneği aktivistlerinden Gizem Derin ile trans erkeklik üzerine bir söyleşi gerçekleştirilecek. Cumartesi’nin sürprizlerinden biri de Yeşilçam filmleri ile erken dönem Almodóvar yapımlarını anımsatan bir trans hikâyesi olan Meksika yapımı Yalnız Yıldızlar (Estrellas Solitarias, 2015). Arkadaşlıklarının test edilmesi üzerinden iki trans kadın karakterin acı tatlı dünyasına yakından bakan Yalnız Yıldızlar, asla düşmeyen bir tempoyla seyircisini sürekli eğlendiren, punk-rock ruhuna sahip bir melodram.
Dünya prömiyerini KuirFest’in Türkiye sinemasından yapımlara yer veren ‘Ğ’ bölümü kapsamında Ankara’da gerçekleştiren Gacı Gibi (2016) evine dönüyor! Serkan Çiftçi’nin yönettiği film, Mersin’de yaşayan transseksüel bir seks işçisi olan Deniz’in, uğradığı nefret saldırısının ardından arkadaşlarının yardımlarıyla sağlığına kavuşma çabasını ve Türkiye’nin güney bölgesinin ilk LGBTİ örgütü olan 7 Renk Derneği aktivistleriyle hak mücadelesini sürdürmesini konu alıyor. Gacı Gibi’nin gösteriminin ardından gerçekleşecek soru-cevap etkinliğinde film ekibi izleyicilerle bir araya gelecek. KuirFest Mersin’deki ilk gününü, bu yılın yepyeni bölümlerinden ‘Kuir Diziler’in ilgi çeken yapımı Yuva (The Nest, 2016) ile noktalıyor. Birbirinden renkli 25 dakikalık 4 bölümden oluşan Yuva, yıllarca görmediği erkek kardeşini bulmak üzere yola çıkan kaçak asker Bruno’nun, kardeşinin arkadaşlarından oluşan kuir komünite içinde hem cinselliğini yeniden keşfedişini hem de kendini yepyeni bir aile içinde buluşunu anlatıyor.
KuirFest Mersin’deki ikinci gününde izleyicilerini, arşiv-i lubun seçkisi ile arşiv ve bellek kavramlarına yakından bakmaya davet ediyor. 8 mm ev filmlerinden, tanıdık olduğumuz film sahnelerine sesini ekleyip kendi tarihlerinin peşine düşenlere, farklı türden arşiv materyalini kolajlayıp yepyeni bir anlatı oluşturarak arşivin kendisini lubunyalaştıran farklı filmlere yer veren seçki, hatırla(t)ma ve unut(tur)ma politikalarına da lubunca bir yanıt arıyor. Seçkinin ardından, Emek Bizim İstanbul Bizim inisiyatifinin ürettiği Özgürleşen Seyirci: Emek Sineması Mücadelesi (2016) de özel bir gösterim kapsamında Mersin’de olacak. Gezi Direnişi’ne doğru yol alırken, şehir merkezinde en çok görünür olan ve ses getiren mücadelelerden birinin kaydını tutan belgesel, kamu yararı ve kentlilerin söz hakkı hiçe sayılarak yıkılan ve yerine AVM yapılan Emek Sineması için verilen 7 yıllık mücadeleyi, eylemcilerin ve seyircilerin gözünden aktarıyor. KuirFest’in Mersin yolculuğu, geçen yıl !f İstanbul’da Keş!f ödülünü kazanan Veşartî’nin (Gizli, 2015) gösterimiyle sona erecek. Ali Kemal Çınar’ın ikinci uzun metraj filmi olan Veşartî, yakın zamanda evlenecek olan bakkal Ali Kemal’in 30 yaşına geldiğinde bir kadına dönüşeceğini öğrenmesini ve ardından yaşadıklarını konu alıyor.
