BluTV Platformunda İzleyebileceğiniz 30 Yapım

Yazan: Gökçe Erdoğan

Türkiye’nin önde gelen dijital platformu olan BluTV, sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu hafta sonunu keyifli kılmak adında kütüphanesini 16-17-18 Nisan tarihlerinde herkese ücretsiz erişime açıyor.

Platformun duyurusunu;”Artan vaka sayılarıyla birlikte sağlığımız için gelen yeni kısıtlamalarda keyfinizi yerine getirebilmek için 16-17-18 Nisan’da kapımız herkese açık. Arkanıza yaslanın ve 10.000 saatten fazla içeriğin tadını ücretsiz çıkarın. Keyifli seyirler.” açıklamasıyla yaptığı bu uygulamayla isteyen herkes herhangi bir ücret ödemeden platform içeriklerini izleyebilecek.

 “blutvizliyorum” şifresiyle giriş yapabileceğiniz platform üç gün boyunca sizi bekliyor.

Özellikle son dönemde yayınladığı Yarım Kalan Aşklar, Saygı, Alef gibi  orijinal içeriklerle dikkat çeken BluTV kütüphanesinde yer alan ve ilginizi çekebilecek 30 yapımdan oluşan bir liste hazırladık.

Mutlu seyirler dileriz.

Uzun Metrajlı Filmler

Abluka

Emin Alper’in yazıp yönettiği ve başrollerinde Mehmet Özgür, Berkay Ateş ve Tülin Özen’in yer aldığı Abluka, 20 yıl kalan Kadir’in şartlı tahliye oladuktan sonra yaşadıklarını anlatır. Büyük bir siyasal karmaşa içinde olan İstanbul’da çöp toplayıcılığı yapmaya başlayan Kadir aslında çöpleri karıştırıp istihbarat toplayarak muhbirlik yapmaktadır. Bu süreçte karşılaştığı kardeşiyle de bağ kurmaya çalışan ancak başaramayan Kadir, dışarıdaki yaşama adapte olmakta zorlanacaktır. Emin Alper’in ikinci uzun metrajlı filmi olan Abluka, Venedik Film Festivali Genç Sinema Bölümü’nde En İyi Film ve En İyi Yönetmenlik ödüllerini kazanmıştır.

İşe Yarar Bir Şey

Pelin Esmer’in yönettiği ve senaryosunu Barış Bıçakçı ile irlikte kaleme aldığı İşe Yarar Bir Şey, İzmir’e doğru bir tren yolculuğunda tanışan Leyla ve Canan’ın hayatlarını, düşüncelerini ve birbirleri arasında kurdukları bağı aktarır. Aynı zamanda, onları yolculuklarının sonunda bekleyen sorumluluğu ve bunun onları nasıl etkilediğini gösterir. Başak Köklükaya, Öykü Karayel ve Yiğit Özşener’in rol aldığı film, seyirciye hayatın yaşanabilirliğini sorgulatmayı başaran filmlerden.

Jodaeiye Nader az Simin / A Separation

Ailesiyle birlikte İran’dan taşınmak isteyen Simin ve hasta babasına bakmak için İran’da kalmak isteyen eşi Nader’in yaşadıkları gerilimli süreci konu alır. Ayrıca, Nader’in babasına bakması için tuttuğu Razieh ile aralarında geçen tartışmalara ve dava süreçlerine odaklanır. Asghar Farhadi tarafından yazıp yönetilen A Seperation, yakın İran sinemasının, günümüz İran toplumunu anlatan güzel bir örneği.

Manbiki kazoku / Shoplifters

Hirokazu Koreeda’nın yazıp yönettiği Manbiki kazoku / Arakçılar / Shoplifters, 2018 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazandı. Buldukları geçici işlerde çalışmalarına rağmen maddi imkansızlıklar yaşayan ve çareyi dükkanlardan küçük hırsızlıklar yapmakta bulan Shibata ailesini merkezine alan film, ailenin sokakta karşılaştıkları küçük bir kızı aralarına aldıktan sonra değişen yaşamlarını konu alıyor.

En duva satt på en gren och funderade på tillvaron  / İnsanları Seyreden Güvercin

İsveç sinemasının önde gelen yönetmenlerinden Roy Andersson’un ilki Sånger från andra våningen (İkinci Kattan Şarkılar), ikincisi ise yedi yıl sonra çektiği Du levande (Siz Yaşayanlar) filmlerinden oluşan Yaşayanlar üçlemesinin son filmi En duva satt på en gren och funderade på tillvaron (İnsanları Seyreden Güvercin) Blutv kütüphanesinin öne çıkan yapımlarından. Senaryosunu da Andersson’un kaleme aldığı film; Sam ve Jonathan adında iki seyyar satıcıyı merkezine alıyor. İşleri pek yolunda gitmeyen bu bezgin ikili, zaman ve mekandan bağımsız tuhaf bir yolculuğa çıkar.

Night on Earth

Jim Jarmusch’un yönettiği ve zengin kadrosunda Winona Ryder, Gena Rowlands, Roberto Benigni, Paolo Bonacelli, Giancarlo Espositoi Rosie Perez’in yer aldığı Night on Earth / Dünyadan Bir Gece yönetmenin filmografisinde öne çıkan yapımlardan biri. Senaryosunu Jim Jarmusch’un yaklaşık sekiz günde yazdığı film, aynı gece içerisinde Los Angeles, New York, Paris, Roma ve Helsinki’de çalışan beş taksi şöförü ile yolcuları arasındaki diyalogları anlatır. Filmin müziklerinin Tom Waits tarafından yapıldığını da ekleyelim.

Saf

El Yazısı filmiyle bilinen Ali Vatansever’in yeni filmi Saf, gecekonduda yaşayan Kamil ve eşi Remziye’nin, uzun süredir işsiz olan Kamil’in kentsel dönüşüm projesinde çalışmaya başlamasından sonra değişen yaşamlarını konu alır. Başrollerini Saadet Işıl Aksoy ile Erol Afşin’in paylaştığı filmin kadrosunda ayrıca Onur Buldu, Ümmü Putgül ve Kida Ramadan yer alıyor.

Babamın Kanatları

Kıvanç Sezer’in ilk uzun metrajlı filmi olan ve Menderes Samancılar’ın oyunculuğuyla hatırlanan film, kanser olduğunu öğrenen inşaat işçisi İbrahim’in içine düştüğü zor durumu anlatır. Şantiyedeki iş koşulları zorlaşan ve sürekli ailesi için endişelenen İbrahim, kendini içinden çıkılmaz bir durumda bulur. Kıvanç Sezer, Babamın Kanatları ile 23. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nden 7, 53. Uluslararası Antalya Film Festivali’nden ise 5 ödülle dönmüştü.

Yün Bebek

Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu’nun kurucusu ve oyun yazarı Ümmiye Koçak’ın New York Avrasya Film Festivali’nden ödülle dönen filmi Yün Bebek, hayatı babaannesi ve Toroslar arasında sıkışıp kalmış olan Elif’in, küçük bir yün bebek ile hareketlenen yaşamını konu alır. Blutv’nin “Anadolu kadınının hikâyesini en iyi Anadolu kadını anlatır” diyerek kütüphanesine ekleiği film platformun dikkat çeken yapımlarından biri.

Damat Koğuşu

İlker Savaşkurt’un yönettiği ve kadrosunda İbrahim Aköz, Zülfü Hamit Altın, Turgay Atalay ve Barış Atay’ın yer aldığı Damat Koğuşu, ilk kez 2017’de düzenlenen 36. İstanbul Film Festivali’nde gösterime girdiğinden bu yana, Sofya Film Festivali, ECU – The European Independent Film Festivali ve Harlem Uluslararası Film Festivali gibi festivallere katılarak buralarda en iyi film de dahil önemli ödüller almasıyla dikkatleri üzerine çekmişti. Öyküsü ve karakterleri gerçeklerden esinlenilerek senaryoya aktarılan Damat Koğuşu, cezaevinde cinsel istismarcıların konulduğu koğuşlardaki mahkumların kuralsız ilişkilerini anlatıyor.

Kısa Metrajlı Filmler

Bugün Ölmek İstemiyorum

Kalp krizi geçirdiğine inanan ve etrafındakileri de buna inandırmaya çalışan bir genci anlatır. Ne ailesi ne de hastanedeki doktorlara ona inanmaz ve zaten, tetkikler sonucunda da bir şey çıkmaz. BluTV’nin kısa film kütüphanesinden bir örnek olan Bugün Ölmek İstemiyorum, ilginç ve düşündürücü bir kısa film.

13+ Cadı Üçlemesi

Dünya prömiyerini Berlin Film Festivali’nin Panorama bölümünde gerçekleştiren ve pek çok prestijli festivalde gösterilen Kaygı filminin yönetmeni Ceylan Özgün Özçelik’in kısa metraj 13+, orta metraj deneysel belgesel 15+ ve uzun metraj fantastik / kara komedi 18+ filmlerinden oluşan “Cadı Üçlemesi”nin ilk ayağı olan Cadı Üçlemesi 13+, on dört yaşındaki bir kızın karanlık bodrumda bir örümcekle zaman ve mekandan habersiz bir şekilde kurduğu iletişimi konu alıyor.

Yeryüzündesin Bunun Bir Tedavisi Yok

Umut Beşkırma’nın yazıp yönettiği “Yeryüzündesin. Bunun Bir Tedavisi Yok.” Blutv’nin kısa film kütüphanesinin dikkat çeken kısa filmlerinden. Levent uzun yıllar sonra hapisten çıktığında kardeşi Selma’dan başka gidecek yeri yoktur. İki kardeş geçmişin karanlığı ve geleceğin kaygılarıyla sert bir mücadeleye girişir. Sonunda her ikisi de yeryüzünde olduklarını ve bunun bir tedavisi olmadığını anlayacaktır.

Balık Kraker

Yiğit Evgar’ın yönettiği ve başrollerini Demet Evgar, Okan Yalabık, Elif Dündar ve Alihan Türkdemir’in paylaştığı Balık Kraker, anne ve babaları boşanan ve anneleriyle birlikte başka bir şehre taşınmak zorunda kalan 8 ve 14 yaşlarındaki iki kardeşin şehirden ayrılmadan önce babalarına yaptıkları son ziyareti konu alıyor.

Tokyo Projesi

Richard Shephard’ın yazıp yönettiği HBO yapımı kısa filmin başrollerini Ebon Moss-Bachrach  ile Elizabeth Moss’un paylaştığı Tokyo Project, bir iş gezisi için Tokyo’ya giden Sebastian’ın ve onu takip eden gizemli bir kadının hikayesini anlatıyor.

Belgeseller

Faces Places

Mekanlar ve Yüzler

Agnès Varda ve Fransız fotoğraf ve sokak sanatçısı JR tarafından yönetilen belgesel, Varda ve JR’ın Fransa’daki küçük şehirlerdeki gezisini anlatır. Bu şehirlerdeki insanları ve onların bulundukları yerlere olan bağını gösterir. Faces Places aynı zamanda Varda ve JR arasında gelişen arkadaşlığı aktararak daha kişisel bir belgesele de dönüşür.

Kedi

İstanbul’un çevresinde dolaşan Sarı, Duman, Gamsız gibi birkaç kediye odaklanan belgesel onların şehirdeki hayatını anlatır. Kediler üstünden İstanbul’un ve İstanbul insanının da bir portresini çizer. Hem uzun süredir eskisi gibi hareketli olmayan İstanbul’a hem de özlenen İstanbul kedilerine bir hafta sonunda kavuşmak için ideal bir belgesel.

Women Make Film

Dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapan ve 2020 Avrupa Film Ödülleri’nde Yenilikçi Anlatım Ödülü alan belgesel, 200’e yakın kadın yönetmenden binlerce sahneyi bir araya getirmekte ve film çekmenin 40 altın kuralını Tilda Swinton, Jane Fonda, Adjoa Andoh, Sharmila Tagore, Kerry Fox, Thandie Newton ve Debra Winger’ın rehberliğinde anlatmaktadır.

Bergman

Jane Magnusson’un yönettiği 2018 tarihli belgesel Ingmar Bergman’ın Yedinci Mühür ve Yaban Çilekleri filmlerini, Night Light isimli TV filmini ve dört tiyatro oyununu yönttiği en üretken yılı olan 1957’^ye yolculuğa çıkıyor. Yönetmenin biriktirdiği zengin arşive ve röportajlarla zenginleşen belgesel Ingmar Bergman’ın en çalkantılı yılına ışık tutuyor.

Güzel Adam Süreyya

Yönetmen Gökçe Kaan Demirkıran’ın Beşiktaş’ın simgelerinden biri haline gelmiş olan emektar malzemeci Süreyya Soner’in yaşamını konu alan filmi, Benim Adım Süreyya, Fikret Orman, Metin Tekin, Ali Gültiken, Feyyaz Uçar gibi Beşiktaş tarihinin önemli isimlerinin tanıklıklarına da başvurur. Belgeselin seslendirmesini ise Yılmaz Erdoğan yapmaktadır.

Diziler

Ramy

Mısırlı-Amerikalı bir Müslüman olan Ramy’nin hayatını, parçası olduğu iki farklı dünya arasında sıkışmasını anlatır. Ramy, bir yandan Amerikan kültürünün parçası olmuşken bir yandan da ailesinin beklentilerini karşılamaya çalışır. Genelde tek tip ve klişe kalıplar üzerinden aktarılan Amerikalı Müslüman karakterlerin hikayelerine yeni bir soluk katan Ramy aynı zamanda komedisi açısından güçlü.

We Are Who We Are

Ailesiyle birlikte İtalya’daki bir Amerikan askeri üssüne yeni taşınan Fraser’ı ve onun orada tanıştığı Caitlin’i konu alır. İkisinin de kim olduklarını, kimliklerini bulma çabasına ve aileleriyle olan katmanlı ilişkilerine odaklanır. Bir queer büyüme hikayesini aktaran We Are Who We Are, İtalyan yönetmen Luca Guadagnino’dan günümüz gençliğine ilginç bir bakış sunmakta.

Normal People

Lisede tanışan ve aralarında bir bağ oluşan Marianne ve Connell’ın yıllar içinde gelişen ve değişen ilişkilerini anlatır. İkisinin yolları pek çok kez kesişir ama aynı zamanda pek çok kez de ayrı düşerler. Özellikle oyunculukları ve oyuncular arası uyumu ile öne çıkan Normal People, hafta sonunda bitirilebilecek bir mini dizi.

Sopranos

David Chase’in yaratıcısı olduğu ve James Gandolfini’nin unutulmaz performansıyla akıllara kazınan HBO yapımı The Sopranos; izlemeye bir türlü fırsat bulamayan ya da tekrar izlemek isteyenler için Blutv kütüphanesinde. 5 Altın Küre, 21 Emmy Ödülü kazanan dizi, New Jersey’de yer alan büyük bir İtalyan-Amerikan mafya ailesi olan Soprano ailesinin liderliğini üstlenen Tonu Soprano’nun hikayesini konu alıyor. Derinlikli karakterleri ve zengin öyküleriyle halen gelmiş geçmiş en iyi dizilerden biri.

Six Feet Under

The Sopranos gibi klasikleşen bir diğer HBO dizisi Six Feet Under. Yaratcılığını Alan Ball’un üstlendiği dizi, bir cenaze evi işleten işlevsiz bir ailenin babalarını kaybettikten sonra değişen yaşamlarını konu alır. 9 Primetime Emmy, 3 Altın Küre kazanan Six Feet Under, Peter Krause, Michael C.Hall, Frances Conroy ve Rachel Griffiths’in yer aldığı zengin kadrosuyla da dikkat çekiyor. Kara komediye dair öğelere de sahip olan Six Feet Under, pek çok yerde tüm zamanların en iyi dizilerinden biri olarak sayılmaktadır.

Bartu Ben

Bartu Küçükçağlayan’ın kendinin kurgusal bir versiyonunu canlandırdığı dizi, Bartu’nun düzensiz ve karışık hayatını ve kariyerini anlatır. Menajeri, arkadaşları, kuzeni ve karşılaştığı herkes sürekli onu zor ve garip durumlar içinde bırakır. Hem absürt hem de kara komedi olan Bartu Ben, hafta sonunu keyiflendirecek bir dizi.

Bozkır

Genç bir polis olan Seyfi ile onun deneyimli komiseri Nuri’nin bir çocuk cinayetini araştırma sürecini anlatır. Bu arada kasabadaki farklı kesimlerden ve sınıflardan insanlarla tanışmalarını ve onların cinayetlerle olası bağlarını aktarır. Blutv Özel Yapım dizilerden olan Bozkır, güçlü bir kadroya sahip, farklı ve güzel kurgulanmış bir polisiye dizi.

Masum

Yakın arkadaşı Taner’in ölümünü araştırmak için, Taner’in babası ve eski komiseri Cevdet’in yaşadığı yere giden Yusuf’u anlatır. Geçmişin sırları yavaş yavaş, geriye dönüşlerle açığa çıkar. Bir Başkadır dizisi ile daha da çok tanınan Berkun Oya’nın Bayrak isimli tiyatro oyunundan uyarladığı Masum, Türkiye’deki internet dizilerinin ilk örneklerinden.

The Handmaid’s Tale

Margaret Atwood’un ödüllü “Damızlık Kızın Öyküsü” isimli romanından uyarlanan The Handmaid’s Tale, Gilead adındaki distopik bir toplumda geçen bir hikaye, doğum oranlarının düşmesi üzerine kadınların bedenini devletin mülkü sayan toplumda, bir Komutan’ın evinde hizmetçi olarak çalışmaya başlayan Offred’e odaklanıyor. Elizabeth Olsen’ın güüçlü oyunculuğuyla öne çıkan dizi, 15 Emmy ve 2 Altın Küre Ödülü kazanmıştır.

The Young Pope / The New Pope

İtalyan sinemasının önde gelen yönetmenlerinden olan Paolo Sorrentino’nun yönettiği ve başrollerinde Jude Law, Diane Keaton, Silvio Orlando ve Javier Camara’nın yer aldığı The Young Pope, Amerikalı ilk Papa olan 13. Pius takma isimli Lenny Belardo’yu merkezine alır. Sinematografisi ve müzikleri başta olmak üzere Palo Sorrentino’nun dehasının her sahnede hissedildiği The Young Pope, Venedik Film Fesitvali’nde gösterilen ilk dizi.

The Young Pope’un devamı niteliğinde olan The New Pope, yine Paolo Sorrentino’nun elinden çıkmış ve The Young Pope kadrosuna John Malkovich eklenmiştir. 13. Pius’un komaya girmesinin ardından Dış İşleri Bakanı Voiello’nun “orta yol” yaklaşımıyla ve ılımlı yapısıyla dikkat çeken İngiliz aristokratı Sir John Brannox’u, 3. John Paul adıyla Papa yapması sonrasında yaşananları konu alıyor.  

2 yorum

Necdet Erdoğan 17 Nisan 2021 - 08:31

Çok teşekkür ederim Gökçe Erdoğan.Karantina günlerinde ilaç oldu.

Cevapla
Necdet Erdoğan 17 Nisan 2021 - 08:32

Karantina günlerinde ilaç oldu.Teşekkür ederim.

Cevapla

Yorum Yapın

Bunlar da İlginizi Çekebilir