24. Gezici Festival Ankara’da Devam Ediyor!

Yazan: Öykü Erbay

Ankara Sinema Derneği’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival, gösterimler, söyleşiler, atölyeler ve sunumlarla devam ediyor. Otuzdan fazla uluslararası festivale konuk olan ‘Sibel’, filmin başrol oyuncusu Damla Sönmez’in katılımıyla Ankara’da ilk kez Gezici Festival’de gösterildi. Ankara’da ilk kez gösterilen ‘Paranın Kokusu’nun yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu, oyuncular Murat Kılıç, Rıza Sönmez, Muzaffer Özdemir, Emrah Kolukısa ve filmin Ankaralı oyuncuları da Gezici Festival’deydi.

“Korku yerine merakı, güveni ve hoşgörüyü koyduğumuz zaman her şey başka türlü olacak.”

Dünya prömiyerini Locarno Film Festivali’nde yapan ‘Sibel’in Ankara’daki ilk gösterimine, filmdeki performansıyla 25. Uluslararası Adana Film Festivali’nde ve 55. Ulusal Yarışma’da En İyi Kadın Oyuncu ödüllerini kazanan Damla Sönmez katıldı. Gösterimin ardından seyircilerden gelen soruları yanıtlayan Sönmez, “Senaryoyu okuduğum andan itibaren, Sibel, bana bir karakter değil de hepimizin içindeki bir parça gibi geldi. Kendisi olmasına izin verilmeyen, bir şekilde belli koşullara uymadığı için hepimizin ötelenen tarafı gibi.” dedi. Sönmez, “Korku yerine merakı, güveni ve hoşgörüyü koyduğumuz zaman her şey başka türlü olacak” diye sözlerine devam etti.

Frankenstein’ın yazarı Mary Shelley: “Beni rahatsız eden başkalarını da rahatsız etmeli”

Ahmet Boyacıoğlu‘nun yeni filmi ‘Paranın Kokusu’nun Ankara’daki ilk gösterimi oyuncular Murat Kılıç, Rıza Sönmez, Muzaffer Özdemir, Emrah Kolukısa ve Ankaralı yerel oyuncuların katılımıyla gerçekleşti. Boyacıoğlu sözlerine, “Filmi Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çankaya Belediyesi ve arkadaşlarımızın yardımıyla Ankara’da çektik. Ben herkesin oyuncu olabileceğini düşünüyorum” diyerek başladı. Filmde rol alan Muzaffer Özdemir’i “Cannes’dan En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’yle dönen tek Türk oyuncu” diye tanıttı. Boyacıoğlu, Kars’ın eski Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu’nu ise “Çok önemli bir insan. Kars’ta yıllarca Gezici Festival’e ev sahipliği yaptı. Başkanlığı sırasında Kars’ta altı tane film çekildi” diyerek sahneye davet etti. İzleyicinin yoğun ilgi gösterdiği gösterimin ardından, film ekibi seyircilerden gelen soruları yanıtladı. Filmin son bölümüyle ilgili gelen bir soru üzerine Boyacıoğlu “Frankenstein’ın yazarı Mary Shelley romanı niye yazdığı sorulduğunda, “beni rahatsız eden başkalarını da rahatsız etmeli, demiş.” diye yanıtladı.

“Zamanında Amerikalı olmayan bir film dense de, bence yapılmış en iyi Amerikan filmlerinden biri.”

ABD Büyükelçiliği’nin katkılarıyla gerçekleştirilen “Yalanlar Çağı” bölümünde yer alan ‘Öfkenin Sesi’, küratör Ehsan Khoshbakht‘ın sunumuyla gösterildi. Khoshbakht, 1930 yılında meydana gelen bir linç olayından esinlenilerek çekilen filmin gösterime girdiğinde farklı tepkiler aldığını ve ABD’yi kötü gösterdiği için filmin komünistler tarafından propaganda aracı olarak kullanılacağından duyulan endişeleri anlattı. Komünist olduğu gerekçesiyle sorgulanan Cy Endfield’ın, bu filmin ardından Hollywood’da bir film daha çektiğini, ardından ailesinden ayrılıp ömrünün sonuna kadar kalacağı İngiltere’ye göç ettiğini söyledi. Khoshbakht sunumunu “Zamanında Amerikalı olmayan bir film dense de, bence yapılmış en iyi Amerikan filmlerinden biri” diyerek tamamladı. Bölümde yer alan bir diğer film olan Billy Wilder imzalı ‘Büyük Karnaval’ ise Imogen Sara Smith’in sunumuyla izleyicilerle buluştu. Smith ‘Büyük Karnaval’ın gösterime girdiğinde gişede çok başarısız olduğunu, basını aşağıladığı suçlamasıyla karşı karşıya kaldığını, ancak aradan geçen zaman içinde değerinin anlaşıldığını ve bir kült film haline geldiğini söyledi.

“50. yıldönümü nedeniyle 1968’e ait, dünyanın çeşitli yerlerinden filmler izledik fakat Azgelişmişlik Anıları hepsinin çok ötesinde.”

Il Cinema Ritrovato Film Festivali ile işbirliğini bu yıl da sürdüren Gezici Festival, devrim sonrası Küba’ya kamerasını çeviren 1968 yapımı ‘Azgelişmişlik Anıları’nı 50. yıldönümünde dijital olarak yenilenmiş kopyasıyla festival izleyicisiyle buluşturdu. Ehsan Khoshbakht gösterim öncesi yaptığı sunumda, filmin restorasyon sürecinden söz etti. Küba’da devrim sonrası çekilen filmlerin birçoğuna Batı’da yeterince ulaşılamadığını belirten Khoshbakht, 1968’in Batı’da ve birçok ülkede büyük bir dönüşümün yaşandığı bir yıl olduğunu söyledi ve ekledi: “Yıldönümü nedeniyle 1968 yılında çekilmiş, Avrupa’dan ve dünyanın çeşitli yerlerinden filmler izledik, fakat ‘Azgelişmişlik Anıları’ hepsinin çok ötesinde”.

“Film siyah beyaz peliküle çekilmiş, siyah beyaz banyo edilmiş olmasına rağmen, o dönemde de renkli izlendi.”

“Sessiz Serüven” bölümünde yer alan ‘Delft Porseleninin Sırrı’, Hollanda Eye Film Müzesi sessiz film küratörlerinden Elif Rongen-Kaynakçı‘nın sunumuyla gösterildi. ‘Delft Porseleninin Sırrı’nın 1917 yılında, 1. Dünya Savaşı’nın ortasında çekilmiş bir film olduğunu belirten Kaynakçı, filmin siyah beyaz peliküle çekilmesine ve siyah beyaz banyo edilmesine karşın, en son aşamada her bir bölümün farklı bir banyodan geçirilerek renklendirildiğini anlattı. Kaynakçı, filmin o zaman da sessiz gösterilmediğini, ya bir anlatıcı ya da bir müzisyenin filme eşlik ettiğini söyledi. Gezici Festival izleyicilerinin çok şanslı olduğunu belirten Kaynakçı, dünyanın en çok tanınan sessiz sinema müzisyenlerinin, Stephen Horne ve Frank Bockius’un filme eşlik edeceğini ekleyerek sözlerini tamamladı.

Hollanda Büyükelçiliği, Altındağ Belediyesi, Cinekid Çocuk Filmleri Festivali ve Genç Kültür Türkiye’nin katkılarıyla, Güneşevler Gençlik Merkezi ve Önder Rasim Özdenören Gençlik Merkezi’nde gerçekleşen Çocuk Atölyesi’nde, çocuklar ilk canlandırma filmlerini ürettiler. Eğitmen Elif Boyacıoğlu tarafından yürütülen atölye çalışmasına Deniz Akyol ve öğretmenleri Melike Mercan ve Semiha Lülleci destek oldular.

5 ARALIK ÇARŞAMBA

‘Koleksiyoncu: Ruben Brandt’a gösterilen yoğun ilgi nedeniyle 5 Aralık Çarşamba günü saat 21.00‘e ek seans konuldu. Gösterim Kızılay Büyülü Fener Sineması Salon 3’te gerçekleşecek.

“Çocuk Filmleri”ne gösterilen yoğun ilgi nedeniyle saat 11:30‘a ek seans konuldu. Gösterim, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi‘nde yapıldı.

Tolga Karaçelik‘in ödüllü filmi ‘Kelebekler’, saat 14:00‘te Kızılay Büyülü Fener Sineması‘nda izleyicilerle buluşacak.

Can Evrenol‘un hazırladığı “Korku Sineması” bölümünde yer alan kısa filmler, saat 18:30‘da Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi‘nde.

Pawel Pawlikowski‘ye Cannes’da En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazandıran melankolik aşk öyküsü ‘Soğuk Savaş’, saat 21:00‘de Büyülü Fener Sineması‘nda gösterilecek.

6 ARALIK PERŞEMBE

“Çocuk Filmleri”ne gösterilen yoğun ilgi nedeniyle saat 11:30‘a ek seans konuldu. Gösterim, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi‘nde.

Sergei Loznitsa‘nın Cannes’dan ödülle dönen filmi ‘Donbass’, saat 14:00‘te Kızılay Büyülü Fener Sineması‘nda.

Ödüllü belgesel ‘Uzak Evren’, yapımcı Deniz Buga‘nın katılımıyla 18:30‘da Kızılay Büyülü Fener Sineması‘nda sinemaseverlerle buluşacak.

Cannes’da FIPRESCI ödülü kazanan ‘Şüphe’, saat 21:00‘de Kızılay Büyülü Fener Sineması‘nda gösterilecek.

Biletler Satışta

Ankara’daki gösterimler Büyülü Fener Kızılay ve Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde! Biletler, Büyülü Fener Sinemaları gişelerinden ve biletinial.com sitesinden satın alınabilir. Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki tüm gösterimler ücretsiz.

Yorum Yapın

Bunlar da İlginizi Çekebilir