Spoiler alertimsi: Şikayet formlarınızın akibetini bilmek istemezsiniz & Konunun “nature” ile pek bir ilgisi yok.
Ricky Gervais denildiğinde aklınıza ilk gelen ne? Politics, Fame ve Animals ya da The Office, Extras, The Invention of Lying, After Life? Bu yapımları ya da en azından Golden Globe’daki sunumlarından birinin bir bölümünü izlemişseniz gayet iyi biliyorsunuz ki Ricky Gervais, tabu denilen şeyleri bırkalaya bırkalaya yıkmak için bu dünyaya gelmiş biri. Ofansif mizah denildiğinde günümüzün akla ilk gelen ismi. Hiçbir konu ele alınamayacak kadar kutsal değil onun için.
Şaka söz konusu ise her türlü retoriği benimseyebileceğini birçok kez dile getiren Gervais’in amacı insanların konuşulması yasak dediği şeylere kahkahalarla gülmesini ve tabuların yıkılmasını sağlamak. Gülemiyorsanız da bu konuda kaos yaratmış, konuşulmasını sağlamış olmak da nihai amacına hizmet eder. Bundan da gayet keyif alır kendisi.
Humanity ile aldığı eleştiriler düşünüldüğünde bu düşünce şekline hak vermemek elde değil. Politik doğruculuk ve belirli konularda hassasiyet o kadar keyfi hale geldi ki linç kültürü ile birleştirip kendi hassas noktalarımıza temas eden insanlara karşı silah olarak kullanabiliyoruz artık. Fakat sınırları belirleyenler kim? Ya ileride mazallah “cancel” edilmiş birinin belirli bir konudaki düşüncelerini paylaşırsak? Ya da bugün yazdığımız, söylediğimiz bir şey sonradan kara listeye girerse ve silahın ucunda artık biz olursak? Veyahut yalnızca kendi rahatsız olduğumuz konularda hassasiyet belirtmiş ve diğerlerini görmezden gelmişsek?
Nefret söylemi ile itham etmek de bir nefret söylemi olabilir mi?
Sınırlar bulanıklaşıyor sanki, değil mi? Bu yüzden Supernature boyunca Gervais’in milyon kere açıkladığı gibi bir konuda şaka yapıyor olmak ile yaşanan durumu desteklemek aynı şey değil. Hele ki Gervais gibi hiçbir tabuyu ıskalamadan şaka yapan bir komedyen için. Bu tür şakalara gülmek de görüşünüzü siyah beyaz çizgilerle belirlediğiniz, sanatçının fikirlerine tamamen katıldığnız anlamına gelmez. Bu açıdan bakıldığında Netflix’in CEO’su Ted Sarandos’un Gervais ve Supernature konusunda “Herkes için bir şeyler istiyoruz ama her şey herkes için olmayacak…Yalnızca onunla aynı fikirde değilsiniz.” sözleri gayet makul hale geliyor. Zira yine Gervais’in dediği gibi sırf bir konuda alındık diye o konuda haklı olamayız.
Bununla birlikte Ricky Gervais’ten aldığım ifade özgürlüğü yetkisi ile Supernature’un falsosu şakaların konusu değil, eskiliği diyebilirim. İzlerken yeni bir gösteriyi değil de yemek öncesi Youtube’dan “Best of Ricky Gervais” videoları açmışım gibi hissettim. puset şakası tanıdık geldi mi mesela? Gelmiş olmalı çünkü Humanity’de de aynısının maymunlu halini dinlemiştik. Komik kadın komedyen olmadığına ilişkin şakası da Extras’tan bir kesit adeta. Bunun yanı sıra AIDS, Hitler, cüce ve pedofili şakaları da çok bilindik. Öyle ki eğer gerçek bir Ricky Gervais fanıysanız “punch line”ın ne olacağını neredeyse tahmin edebilirsiniz. Belki de gerçekten bunlara ihtiyacı yoktu diye düşünmedim değil.
Supernature’da bir atalet havası var sanki. “Netflix nasıl olsa şovu satın aldı.” deyişi de bunun bir emaresi gibi. Gervais’in Supernature ile 2022 National Comedy Award’ın sahibi olması İngiliz komedisinin retrospektif ilerleyişine delalet midir bilemeyeceğim gerçeği bir yana şov asla sıkıcı değil. Çünkü bu adamın sıkcı olabilmesi politik doğrucu şakalar yapması ve tabulardan uzak durması kadar imkansız. Yine de bir sonraki şovu Armagedon’da evrim hayranı Gervais’in şakalarının da evrildiğini görmek hayranlarının (ben dahil) en büyük beklentisi.