İçinden Özgürlük Geçen Filmler

Yazan: Berna Balkaya

Birçoğumuzun evlere kapanmasının üzerinden neredeyse iki ay geçiyor. Bu gibi özel durumlarda eskiden elimizde olanların değerini çok daha iyi anlıyoruz. Bunlardan biri son zamanlarda elbette özgürlük kavramı oldu. İstediğimiz an evimizden dışarıya adım atabilmenin bile ne büyük özgürlük olduğunu her gün tekrarlıyoruz. Sokakları ve özgür olduğumuz günleri özlediğimiz bu zamanlarda içinden özgürlük geçen filmleri izlemenin bizlere iyi geleceğini düşündüm ve özgürlüğe giden yolda bir yolculuğa çıktım.

Özgürlüğün tam tanımı; “erkinlik veya hürriyet, birinin engellenmeden ya da sınırlandırılmadan istediğini seçebilmesi, yapabilmesi ve hareket edebilmesi durumu” olarak tanımlanıyor. Sinemada ise özgürlüğü birçok farklı formda görüyoruz. Kişinin kendi hakları için savaştığı özgürlük, daha refah seviyesi yüksek bir hayat için verilen özgürlük savaşı ve hatta bazen toplumun en küçük yapısı olan ailenin baskısı altından çıkmak ve özgürlüğe kavuşmak için verilen mücadele olarak görüyoruz. Beyaz perdede elbette özgürlük konusu epey fazlaca işlendi. Şimdi beyaz perde kahramanlarının özgürlük yolculuklarına şahit olma zamanı. Kendileri ya da halkları için mücadele içerisinde olan bu kahramanları saygıyla selamlıyor ve pek yakında özgürlüklülerimize yeniden kavuştuğumuz günlerin gelmesini diliyorum.

Persepolis (2007)

Marjane Satrapi‘nin aynı ismi taşıyan çizgi romanından sinemaya uyarlanan Persepolis, İran İslam Devrimi ile değişen hayatları dokuz yaşındaki bir kızın gözlerinden izleyiciyle buluşturuyor. Muhaliflerin susturulması, kadınlara zorla çarşaf giydirilmesi ve kişisel hakların daraltılmasını markajına alan film, karanlık bir çağa tanıklık etmemizi de sağlıyor. Otobiyografi özelliği taşıyan filmde 14 yaşına gelen Marjane ailesi tarafından okuması için Avusturya’ya gönderilir. Daha sonra Marjane ülkesine geri dönse de büyük bir mücadelenin içine girmek zorunda kalacaktır. Filmde Marjane’nin ikiyüzlülük ve baskılara karşı olan açık yürekliliğini izliyoruz.

Hunger (2008)

Hunger için özgürlüğün peşinden koşanların filmi desek hiç abartmış olmayız. Gerçek hayattan esinlenilmiş olması ve kesintisiz şahane diyaloglar Hunger’ın en dikkat çekici yanı. İnandığı kutsallık ve özgürlük adına ölüm orucuna giren ve bunu sonuna kadar götürmeye kararlı olan bir adamın hikayesini izliyoruz filmde. Özellikle Michael Fassbender‘in şahane oyunculuğunun göz doldurduğu bu film, karakterle oldukça yüksek seviyede bir empati kurdurduğu için de unutulmazlar arasındakini yerini alıyor.

Capitaes de Abril (2000)

Portekiz’deki faşist diktatörlüğü deviren askeri darbeyi anlatan film, Karanfil Devrimi‘ni tüm gerçekliğiyle gözler önüne seriyor. En üst rütbedeki askerin yüzbaşı olduğu film zaman zaman izleyiciyi güldürmekten de geri kalmıyor. Sosyalizm adına çekilmiş en filmler arasında ismi geçen Capitaes de Abril, inandıkları özgürlük uğruna mücadeleden geri durmayanlara da uzaktan bir selam çakıyor.

One Flew Over the Cuckoo’s Nest (1975)

Jack Nicholson‘ın müthiş oyunculuğuna her izlediğimiz hayran kaldığımız bu film listemizde olmasaydı olmazdı elbette. Akıl hastası numarası yaparak hapishaneden daha az güvenlik kontrollerinin bulunduğu bir hastaneye yatan Mcmurphy’nin Özgürlüğe giden direnişini izliyoruz filmde. Kahramanımızın özgürlüğe düşkün olması elbette hastane yönetimi tarafından hiç hoş karşılanmıyor! Hastaneden kaçma planları yapan McMurphy’nin diğer hastaları da arkasına almak istemesi ve etkilemesi ise bir insanın özgürlük için neler yapabileceğinin kanıtı niteliğinde. Gelmiş geçmiş en iyi filmler listesinde yerini alan “One Flew Over the Cuckoo’s Nest”, özgürlüğe giden yolda her şey mübahtır dedirtiyor adeta.

Into the Wild (2007)

Özgür bir yaşamın ne kadar değerli olduğunu yüzümüze vuran bir film Into the Wild. Parası da dahil olmak üzere her şeyini yakan ve ardında bırakan bir gencin vahşi doğaya ayak uydurarak, orada hayatta kalmaya çalışma hikayesini izliyoruz. Aidiyet hissiyatını hayatından çıkarmak isteyen, bireysel özgürlüğüne şans tanıyan Christopher McCandless, kendi özgürlüğünü kendi elleriyle yaratmanın peşine düşüyor. Dünya’yı değiştirecek bir isyan olmasa da, bu film bize kişinin kendi özgürlüğünü sağladığı noktada dünyaya da değişecek gücü verdiğini kanıtlıyor.

Wild at Heart (1990)

Özgürlük Temalı Filmler

Birçok okur bu filmin neden bu listede olduğunu adını gördüğü anda eminim sorgulamıştır. Ama yazının başında da söylediğim gibi kişilerin kendi özgürlükleri için verdikleri savaş da en az toplum adına verdikleri kadar değerli. Öncelikle bir yol filmi olmasıyla da kaplerimizi çalan filmde, bir bakıma Lula (Laura Dern) karakterinin annesinin gölgesinden çıkıp kendini bulma ve istediği hayatı yaşama serüvenini izliyoruz. Anne kanatları ve otoritesi altından çıkan Lula ve Sailor Ripley‘in hikayesi kişisel özgürlüklerin değerini iliklerimize kadar işlediği için ve mizahın hiç düşmeyen dozundan dolayı en sevilenler arasındaki yerini alıyor.

Uprising (2001)

Özgürlük Temalı Filmler

Tek bir silahla başlayıp, direnişin sembolüne dönen bu film küçük bir alevle başlayıp büyük bir Nazi karşıtı eyleme dönüşen Yahudi direniş hareketini konu alıyor. Varşova gettosunun Alman askerlerine açtığı bu özgürlük savaşını anlatan film, kendi kulvarındaki en iyi filmler arasında sayılıyor. Yahudi’lerin özgürlük mücadelesini çok güçlü bir anlatımla beyaz perdeye taşıyan bu film, bir sürecin dramatikliğini de gözler önüne seriyor.

The Wind That Shakes the Barley (2006)

Özgürlük Temalı Filmler

Gönüllerimize taht kurmuş, işçi sınıfının daimi destekçisi Ken Loach‘ın efsaneler arasına adını altın harflerle yazdırdığı bu filmi, İrlanda’nın vermiş olduğu bağımsızlık mücadelesini anlatıyor. İnsanın içini acıtan sahnelerle donatılmış film aynı zamanda insan olma dersi de verir nitelikte. Savaşın insanlara neler yaptırabileceği, insani değerler ve uğruna savaşılan özgürlükleri incelikli bir şekilde beyaz perdeye taşıyan Ken Loach, aynı zamanda insanın insana olan desteğinin ne kadar önemli olduğunu da bizlere bir kere daha hatırlatıyor.

Land and Freedom (1995)

Özgürlük Temalı Filmler

Gelelim bir diğer Ken Loach filmine. İspanya iç savaşına katılmaya karar veren İngiliz bir komünist gencin anlatıldığı film, ülkemizde “Ülke ve Özgürlük” adıyla gösterildi. Filmin asıl alt metni İspanya’daki solcuların nasıl dağıldığı ve birlikte yürümedikleri olsa da, uğruna verilen mücadeleyle özgürlük de bu filme yakışan kavramlardan biri.

V for Vendetta (2005)

Özgürlük Temalı Filmler

Alan Moore‘un romanından uyarlanan film, 2020 İngiltere’sinde, ülkedeki baskıcı atmosferi anlatıyor. Sürekli yasaklarla karşılaşan ve engellere boyun eğmek zorunda kalan halk, bir yerden sonra şiddet yanlısı olmaya başlar. Meşhur karakterimiz “V” tam bu noktada belaya bulaşmış fakat aslında masum olan bir kadını kurtarır ve ayaklanmanın fitilini ateşe verir. Bir kadının kurtuluşunun bir halk kurtuluşu gibi görünmesiyle birlikte büyük bir uyanış olur ve o noktadan sonra artık insanlar özgürlükleri için her şeylerini feda etmeye hazır olacaklardır.

Easy Rider (1969)

Özgürlük Temalı Filmler

İşte tam bir özgürlük filmi! İstediği gibi yaşayanların filmi! Hatta filmin çekilme hikayesi bile başlı başına özgürlüğü temsil ediyor. Şöyle ki; Denis Hopper barda içkisini içer ve sarhoş olmaya başlarken, barda tanıştığı adamlarla bir film çekmeye karar verir ve ortaya Easy Rider çıkar! Tanımadığı insanlarla iş yaptığı için çevresinden tepki gören Hopper’ın cevabı ise tam bir bağımsızlık örneğidir: “Size ne benim lanet filmimden, nasıl istersem öyle çekerim.” Filmin çekimleri başladığında ellerinde düzgün bir senaryo bile olmazken, ortaya çıkan bu şahane özgürlük filmi, insanda kendini yollara vurma isteği uyandırıyor.

The Motorcycle Diaries (2004)

Özgürlük Temalı Filmler

Ernesto Che Guevara‘nın gençliğinin anlatıldığı filmde, arkadaşı Alberto Granado ile eski bir motorsikletle Güney Amerika’yı turlamasını izliyoruz. Che Guevara’nın bu süreçte tutmuş olduğu günlüklerinden beyaz perdeye uyarlanan film, bu gezi ile varlıklı hayatını geride bırakıp, kendini özgürlüğe adayan bir adam haline gelişini gözler önüne seriyor. Adaletsizliğe katlanamayan ve onu bitirmek için başlatacağı savaşa çok güzel bir giriş niteliğinde film. Muazzam Güney Amerika görüntüleri ve müzikleri ise filmin yanında bonusu!

Libertarias (1996)

Özgürlük Temalı Filmler

Hali hazırda isminin anlamı “özgürlük” olan Libertarias, 1930’lu yıllarda çıkan İspanya İç Savaşı‘nda yer alan kadınları konu ediniyor. Kadınların mücadeleleri, direnişleri ve haykırışları arasında yaşanan acılar izleyicisine dokunaklı saatler yaşatıyor. Özgürlükleri için silah bırakmayı reddeden bu kadınların, özgürlüğe giden yolda söyledikleri marşlar ve kol kola cesurca, birbirlerine kenetlenerek yürümeleri bizlere bir kere daha devrimin nasıl gerçekleşebileceğini kanıtlıyor.

Queimada (1969)

Özgürlük Temalı Filmler

Aslen bir isyan filmi olan Queimada, esasen isyanın altındaki özgürlük fikrini yansıtıyor da diyebiliriz. 1700’lü yıllarda yaşanmış olan Haiti Devrimi‘ni konu alan film, sinema tarihi açısından tam bir sosyalizm filmi olarak adlandırılıyor. Devrimin lideri Toussaint L’Ouverture‘dan etkilenerek çekilen film, sömürgeciliğe ve burjuva devrimine karşı yaşanan mücadeleyi fazlasıyla gerçekçi anlatıyor. Elbette Marlon Brando‘nun bu filmdeki göz dolduran oyunculuğunu asla unutmayacağız!

The Edukators (2004)

Özgürlük Temalı Filmler

Her ne kadar filmin yönetmeni Hans Weingartner  film için “bu bir devrim çağrısı değildi, sadece sistem eleştirisiydi” dese de filmde eğitim sistemi de dahil olmak üzere bütün sitemi değiştirmek isteyen üç genç görüyoruz. The Edukators adı altında eylemlerini gerçekleştiren bu gençler, zenginlerin evlerine girerek belli başlı düzenlerle onlara zengin ve fakir arasındaki adaletsizliğin dersini vermeye çalışıyorlar. Filmde Alman sosyalizmiyle de dalga geçen sahnelerin olması filmi aynı zamanda kara komedi sınıfına taşıyor. Politik açıdan altı fazlasıyla dolu, söyleyeceklerini büyük bir yüreklilikle söyleyen The Edukators, sınırları aşarak özgürlüğe giden yolda her şey mübahtır diyor ve burjuvalara bir darbe indiriyor!

Kaynakça:
Paratik
Culture.PL

Yorum Yapın

Bunlar da İlginizi Çekebilir