27. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali: Festival Günlükleri #1

Yazan: Deniz Polat

27. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Festivali açılış sonrası bugün perdelerini açtı ve Kült Kavaklıdere’de gösterimler başladı.

“Bağımsız Sinema” ekibi olarak sizlerle günün öne çıkan filmlerini paylaşacağımızı belirtmiştik. Bugün perdeye yansıyan ve bizi etkileyen kadın hikayelerinden üçünü sizler için derledik.

Kızkardeşlik / Sisterhood (Nora El Hourch-2023)

Sisterhood İngilizlerin pek sevdiği tabirle bir “coming of age”, “büyüme” hikayesi. Prömiyerini 48. Toronto film festivalinde gerçekleştiren film, birbirinden ayrılamayan üç yakın arkadaşın bir cinsel saldırıyı ifşa etmesiyle ve bu yolla o ana kadar hiç tanışmadıkları toplumsal gerçeklerle yüzleşmelerini konu ediyor. İfşa mekanizmasının kendisinin toplumsal hiyerarşi, statü ya da dolaysız olarak ırkla, kökenle ne kadar iç içe geçirilip yolundan çıkarıldığı ve gerçeğin ne kadar hızlıca ortadan kaldırıldığını izlemek adına oldukça çarpıcı bir hikâye. Ve 12 Mayıs Pazar günü saat 11:30’da bir gösterimi daha mevcut.

Hoşça Kal Taberiye / Bye Bye Tiberiade (Lina Soualem-2023)

Festival, açıkçası ilk günüyle bizlere belgesel türünde de ne kadar kuvvetli olduğunu göstermiş oldu. Bugünlerde tüm dünyanın dikkat kesildiği yerden Filistin’den yıllar önce ayrılan oyuncu ve yönetmen Hiam Abbass, ayrılmanın getirdiklerini paylaşan 4 kuşaktan kadının hikayesi için yapımın yönetmenliğini üstlenen kızının kamerasının önüne geçiyor ve birlikte Filistin’e dönüyorlar. Hem Filistin’in 1940’lardan bu yana akan görselleriyle hem de savaşın ve savaşın bedelinin herkes üzerindeki, fakat belki de herkesten biraz daha çok kadınlar üzerindeki sarsıcılığını izlemenizi büyük bir heyecanla öneriyoruz. Hoşça Kal Taberiye’nin ikinci gösterimi ise yine 12 Mayıs Pazar günü saat 21:30’da.

Tahran’da Yedi Kış / Seven Winters in Tehran (Steffi Niederzoll-2023)

Birçok takipçimiz hatırlayacaktır; 2007 yılında İran’da 19 yaşındaki Reyhaneh Jabbari kendisine iş görüşmesi sırasında tecavüz etmeye yeltenen kişiyi öldürmüş ve yargılandıktan sonra idam cezasına mahkûm edilmişti. Belgesel, yargılama sürecinde ve sonrasında dünya çapında direnişin ve kadın hareketinin sembolü haline gelen Reyhaneh’in kaderini kendi mektupları, ailesinin tanıklıkları ve gizlice alınmış video kayıtları ile takip etmeye çalışıyor. İlk gün için fırsat bulamayan takipçilerimiz belgeseli bir de 12 Mayıs Pazar günü 11:30 seansında izleyebilirler.

Yorum Yapın

Bunlar da İlginizi Çekebilir