28. Ankara Uluslararası Film Festivali Onur Ödülleri Belli Oldu!

Yazan: Gaye Taşkan

Ankara Uluslararası Film Festivali kapsamında verilen “Onur Ödülleri”nin bu yılki sahipleri belli oldu. Aziz Nesin Emek Ödülü İzzet  Günay’a, Sanat Çınarı Ödülü Ahmet Saya, Kitle İletişim  Ödülü Oyuncular Sendikası’na verilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı͛nın desteğinde, Halkbank’ın ana sponsorluğunda yapılacak 28. Ankara Uluslararası Film Festivali, 20 Nisanda  gerçekleştirilecek açılış gecesiyle başlayacak. 2017 yılı Onur Ödülleri, beyazperdenin tanınmış isimlerinin de hazır bulunacağı gecede sahiplerine takdim edilecek.

İzzet Günay

Oyunculuğa Dormen Tiyatrosunda başlayan İzzet Günay, 1957-1963 yılları arasında birçok oyunda  rol  aldı. 1958’de Kırık Plak filminde küçük bir rol ile sinema kariyerine başlayan oyuncu,  ilk başrolünü 1964’de Varan Bir filminde oynadı. Aynı yıl Ağaçlar Ayakta Ölür filmindeki performansıyla Altın Portakal Film Festivali’nde en iyi erkek oyuncu seçilen İzzet Günay’ı Türkiye  sinemasının unutulmazları arasına sokan film ise Vesikalı Yarim oldu. Yeşilçam’ın görkemli yıllarında rol aldığı onlarca film ile sinema tarihimizdeki yerini sağlamlaştırdı.

Gerekçeli karar:
1964 yılında Antalya Film Festivalinin en iyi erkek oyuncusu ödülü Ağaçlar Ayakta Ölür filmindeki başarısından ötürü İzzet Günay’ın oldu. Aslında O,  1959 yılında Kırık Plakla şoför olarak yola çıkmıştı. Sıradan bir şoför olamadığını ise Filinta Osman rolüyle 1963’de kanıtladı. Sıradan olmama onun gerçek yaşamının da değişmez bir özelliğiydi artık. Kader Böyle İstedi mi (1968) bilinmez ama İzzet Günay sıradan bir dolmuşşoförü olmaktan sıkıldı ve sıradan bir manav olarak vesikalıyı yâr edindi. O vesikalıyâr edinir de seyirci onu yâr edinmez mi? Yıllar boyu seyircinin yâri olmayı sürdürdü.

Ahmet Say

İstanbul Belediye Konservatuvarı’nı yarım bırakıp Almanya’da basın yayın eğitiminin ardından yolu Bingöl’ün dağ köylerine uzandı. Bingöl’de, üç yıl öğretmen ve halk eğitimcisi olarak çalıştı. Türkü, ağıt, masal ve  destanlar derledi. Bir müzikolog ilgisiyle dinlediği her tınıdan bir insan öyküsü çıkardı. Müzikten edebiyata, dergilerden ansiklopediye, ressamların, tiyatrocuların, mimarların, sinemacıların, şairlerin ve devrimci politikacıların doldurduğu bir ilişkiler dünyasında Ahmet Say, o mekiğin ta kendisi olarak, bir evrensel insan olarak yaşamaktadır.

Gerekçeli karar:
Ahmet Say’ın İstanbulda başlayan Almanyada piyano eşliğinde sürüp giden yaşamı Bingöle uzandığında; türkü, ağıt, masal derlemeleri ve hikâyeleri ardıardına yayımlanmaya başlandı. Ahmet Say kocaman bir evren yaratmıştı genç yaşlarında. Daha sonra bu evren müzik kuram ve uygulama kitapları, Kocakurt romanıyla daha da genişledi. Yazmak yeterli değildi, diğerleri de yazmaya, birlikte olmaya özendirilmeliydi. Cemal Süreya ve gönül birliği içinde olduğu pek çok yazar ve şairle birlikte 1977’de Türkiye Yazıları dergisini çıkarttı. Güneşin savrulduğu yerden  gelmemişti ama ötekileştirmenin olmadığı, üretkenliğin, duyarlılığın olduğu evrenler, yaşamlar da olabileceğini müzik eşliğinde bizlere kanıtladı.

oyuncular_sendikası-article

Oyuncular Sendikası

Oyuncular Sendikası

Oyuncular Sendikası herhangi bir örgütlenmenin devamı, parçası olarak değil, bağımsız olarak hareket etmekle  birlikte  oyunculuk  alanındaki  tüm örgütlenmeler  ile de dirsek temasında  olmaya gayret gösteriyor. Özellikle dizi setlerindeki uzun çalışma saatleri, çocuk oyuncuların çalıştırılmasının düzenlenmesi ve çalışma koşullarının düzenlenmesi konularında yürüttüğü mücadelelerle dikkat çekiyor.

Gerekçeli karar:
Oyuncu ve yapımcı arasındaki ilişkiyi kurumsallaştıran Oyuncular Sendikası 2011 yılında daha önceki girişimlerin, çabaların bir sonucu olarak doğdu. Oyuncular bir araya gelerek bir platform oluşturmuşlardı. 2010 yılında gerçekleştirilen büyük buluşmanın ardından kurulan sendika tiyatro, sinema, seslendirme, televizyon, dans ve opera alanlarında emek veren oyuncuların çalışma  koşullarını iyileştirme, sorunlarını çözme ve bu sorunlara çözüm yolları bulmak için toplantı, panel, seminer türü etkinlikler düzenleyerek duyurmayı amaç edinmiştir. Ayrıca, Oyuncular Sendikası “Bu Sette Çocuk Var” adlı kampanyasıyla çocuk emeğinin sömürülmesine dair sendikal mücadele vererek konunun hassasiyeti hakkında farkındalık yaratmıştır.

Yorum Yapın

Bunlar da İlginizi Çekebilir